kardiyoloji sayfasına dön''Küresel Girişimsel Zirvesi’nde kardiyoloji açısından heyecan yaratan gelişmeler yaşandı''
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene, 26. Ulusal Kardiyoloji Kongresi’nde pek çok acıdan benzersiz gelişmelerin yaşandığını söyleyerek, “Kongremiz artık uluslararası kimliği ile de öne çıkan ülkemizin en büyük bilimsel etkinliği haline geldi. Bu yıl kongre kapsamında ulusal ve uluslararası çok sayıda etkinlik gerçekleştirdik. Kongremizin ulusal kısmına 4 binin üzerinde kardiyolog katılırken, uluslararası olarak tasarlanan ‘Küresel Girişimsel Zirve’nde kardiyoloji açısından heyecan yaratan gelişmeler yaşandı” dedi. Prof. Dr. Oktay Ergene, kardiyolojide önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, “Ülkemizde ilk kez anjiyo yöntemiyle yapılan kapak değiştirme işlemleri oldukça önemli bir operasyondu. Bunu biz Türkçeye mandallama olarak çevirdik. Çünkü aynı çamaşır asar gibi uçuna bir mandal takıyorsunuz mitral kapakların ve kanın geçtiği alanı daraltıyorsunuz. Bu şekilde geriye kaçan kan miktarını azaltıyorsunuz” diyerek şöyle devam etti: “Bu uygulamanın yakın gelecekte kardiyolojide çok önemli bir işlev göreceğini ve hızla yaygınlaşacağını düşünüyorum. Bu şimdilik sadece yüksek risk altında olduğunu düşündüğümüz hastalarda başvurulan bir yöntem ama önümüzdeki yıllarda daha geniş hasta gruplarına yapılacaktır. Mitral mandallama işlemi çok önemli çünkü çok sayıda hastayı ilgilendiren bir gelişmedir. Yaygınlaşması ile pek çok hasat bu yöntemden faydalanabilir. Bu halen gelişmekte olan bir yöntem olsa da yakın gelecekte hızla gelişip yaygınlaşmasını bekliyoruz. Son birkaç yıldır üç boyutlu ekokardiyografinin kardiyoloji gündemine girmesi de önemli bir gelişmedir. Bu teşhis ve tedavide kardiyologlara ciddi faydalar sağlayabilecek bir gelişme. Çünkü daha önce özellikle girişimsel işlemler yapmak istediğimizde kalp ve çevresini sadece 2 boyutlu olarak görebiliyorduk. Bu hassas operasyonlarda bizi çok yoran ve operasyonu zorlaştıran bir durumdu. Çünkü yaptığımız işlemin gerçek hali yerine temsili iki boyutlu halini görüyorduk ve buda girişimi yaptığımız yer konusunda bizi yanıltabiliyordu. Üç boyutlu ekokardiyografi ile hem teşhiste elimiz daha güçlendi, hem de giriş esnasında yapmak istediğimiz işlemi gerçek oranları ile görüp yönetebiliyoruz.” |