Medikal Trend Dergisi
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • YAYIN - DANIŞMA KURULU
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • ARŞİV
  • YASAL UYARI
. GÜNCEL
. AİLE HEKİMLİĞİ
. KARDİYOLOJİ
. İÇ HASTALIKLARI
. ONKOLOJİ
. JİNEKOLOJİ
. PSİKİYATRİ
. ENFEKSİYON
. PEDİYATRİ
. OFTALMOLOJİ
. HALK SAĞLIĞI
. İLAÇ SEKTÖRÜ
. ECZACILIK
. İNSAN KAYNAKLARI
. SAĞLIK YÖNETİMİ
. TIP DERNEKLERİ
. KONGRE TAKVİMİ
literatür
Resim
Resim

Akciğer Kanseri Çalıştayı Toplandı

Picture


Türk Akciğer Kanseri Derneği (TAKD) Başkanı Doç. Dr. M. Ufuk Yılmaz, tütün ile mücadele programlarını sürdüren ülkelerde akciğer kanser sıklığının azaldığını belirterek, "Ülkemizin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadele konusunda aldığı yol, tüm dünyada takdirle karşılanmaktadır. Bu mücadele ciddi bir şekilde devam edecek olursa, ülkemizde sigaraya bağlı hastalıkların ve akciğer kanserinin azaldığını görmek gelecekte mümkün olacaktır" dedi.

"Akciğer Kanseri Ayı" dolayısıyla İzmir ve Ankara'nın ardından İstanbul'da da Akciğer Kanserinde Tarama Çalıştayı düzenlendi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Haydarpaşa Kampüsü Ali Ertuğrul Salonu'nda gerçekleştirilen çalıştayda konuşan Yılmaz, önlenebilir kanser türü olarak kabul edilen akciğer kanserinin, kansere bağlı ölüm nedenleri arasında liderliğini koruduğunu belirtti.

Akciğer kanserinin dünyada ve Türkiye'de özellikle erkekler arasında en kritik kanser türü olduğunu söyleyen Doç. Dr. M. Ufuk Yılmaz, "Ülkemizde ve dünyada akciğer kanserli hasta sayısını azaltmak amacıyla yapılan mücadelede, tütün kontrolü, kanserojen maruziyetini azaltma, erken yakalama ve hedefe yönelik tedaviler önemli yaklaşımlardır. TAKD bugüne kadar düzenlediği kongre ve sempozyumlarla sağlık çalışanlarının akciğer kanseri konusundaki farkındalığını en üst seviyede tutabilmiştir" diye konuştu.

Akciğer kanserinde doğru bilinen yanlışlar

Yılmaz, TAKD'nın, 8-11 Mayıs 2014'te Antalya'da düzenlenecek 6. Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi'nin ana temasını "Akciğer kanserinde doğru bilinen yanlışlar" olarak belirleyerek halkın farkındalığını artırmaya çalışacağını kaydetti.
Sigara ve diğer tütün ürünlerinin tüketilmesinin akciğer kanserinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:
"Tütün ile mücadele programlarını sürdüren ülkelerde akciğer kanser sıklığı azalmaktadır. Ülkemizin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile mücadele konusunda aldığı yol, tüm dünyada takdirle karşılanmaktadır. Mücadelenin aksatılmadan sürdürülmesi, gerekirse daha kesin önlemler almaktan kaçınmamak gerekliliği açıktır. Bu mücadele ciddi bir şekilde devam edecek olursa, ülkemizde sigaraya bağlı hastalıkların ve akciğer kanserinin azaldığını görmek gelecekte mümkün olacaktır. Ancak, kadınlar arasında sigara kullanımındaki artış eğilimi, genç yaşta sigaraya başlamış olma (ülkemizde liseli gençler arasında sigara kullanım sıklığı %20-40)  mücadelenin önemini ortaya koymaktadır.”

Kadınlar akciğer kanserine daha hassas

Doç. Dr. M. Ufuk Yılmaz, hiç sigara içmeyen kadınların, hiç sigara içmeyen erkeklere göre daha çok akciğer kanseri riskine sahip olduğunu belirterek şöyle devam etti:
“Bir başka deyiş ile kadınlar akciğer kanserine daha hassastır. Kadınlar için sigarayı bırakmak kadar, akciğer kanserine neden olan diğer risk faktörlerinden uzak durmak da önemlidir. Kadınlar, 40 yaşından önce sigarayı bırakarak sigaraya devam ile oluşabilecek tehlikelerin yaklaşık %90’ından korunabilir. 30 yaşından önce bırakacak olursa, tehlikelerin yaklaşık %97’sinden korunabilir. Bu, 40 yaşına kadar sigara güvenle içilebilir anlamı taşımamaktadır. Çünkü, 40 yaşına kadar sigara içen kadınlarda ölüm riski, hiç içmeyenlere göre %20 artmaktadır. 40 yaşına kadar sigara içen ve sonra da içmeye devam eden kadınlarda ise ölüm riski, hiç sigara içmeyenlere %300 artmaktadır.”

Diğer risk faktörleri

Picture
Doç. Dr. M. Ufuk Yılmaz, akciğer kanserinin sigara dışındaki diğer risk faktörleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Hiç sigara içmiyor olsanız bile, çevresel sigara dumanı maruziyeti ile akciğer kanseri riski erkeklerde %37, kadınlarda %22 artış göstermektedir. Bu nedenle kapalı her türlü mekanda tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının engellenmesi çok önemlidir. Radon gazı maruziyeti, akciğer kanser riskini %8-11 oranlarında artırmaktadır. Bu oran, sigara içenlerde veya çevresel sigara dumanına maruz kalanlarda daha yüksektir. Radon gazı doğal kaynaklardan yayımlanmaktadır.  Ev içi radon kaynağının önemli bir kısmı (%90), binanın temelindeki toprak ve kayalardır. Dünya Sağlık Örgütü, ev içi radon gazı düzeyinin 300 Bq/mm3’ün altında olmasını önermektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Kanser Daire Başkanlığının 13 numaralı Kanser Değerlendirme Raporuna göre, Ülkemizde ev içi radon seviyeleri bu değerlerin altındadır. Akciğer kanser riskinde artışa sebep olan bir diğer faktör, asbest maruziyetidir. Asbest maruziyeti akciğer kanser riskini 1,5-5,4 kat artırmaktadır. Çevresel asbest maruziyeti, ülkemizin bazı yerleşkeleri için önemli bir konudur. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı 2013 yılı içinde aktive olmasını önemsiyoruz. Taşocağı veya yeraltında çalışanların maruz kaldığı silika, akciğer kanser riskini 1.6-2.2 arttırmaktadır. Sigara içmeyen kadınlarda, pestisid maruziyeti akciğer kanseri riskini 3 kat arttırmaktadır. Bu nedenle, ilaçlama faaliyetlerine katılanların maksimum koruyucu önlemi almaları şarttır. Ev dışı hava kirliliğinin sigara içmeyenlerde akciğer kanseri riskini arttığı yönündeki veriler yeterli değildir. Östrojen içeren hormon tedavisi alan sigara içmeyen kadınlarda, akciğer adenokanser riski, %76 artmaktadır. Ailesinde akciğer kanseri bulunan kişilerde akciğer kanser gelişme riskinde, %40-50’lik bir artış vardır. Yeni bir araştırmaya göre, akciğer kanser riski birinci derece yakınlarında akciğer kanseri bulunan hiç sigara içmemiş erkeklerde 2.71 kat, kadınlarda 2.59 kat artmıştır. Akciğer kanserine genetik bir yatkınlık olup olmadığı merak edilen konulardan bir diğeridir. Kansere neden olan maddeleri vücutta metabolize eden enzimlerde oluşabilecek mutasyonlar ya da karsinojenlerin gen yapısında oluşturduğu hasarın onarılmasında görev alan enzimlerdeki bozulmalar, akciğer kanserine bir eğilim oluşturabilmektedir. Ayrıca, genetik çalışmalar hiç sigara içmeyen kadınlarda oluşan genetik değişikliklerin (EGFR gibi) akciğer kanser riskini artırabildiğini ortaya koymuştur.”

Tarama programları

Yılmaz, akciğer kanserinin, henüz şikayete sebep olmadığı, kişinin doktora başvurma ihtiyacı duymadığı bir dönemde yakalanabilmesi için uzun zamandır gayret gösterildiğini aktararak, yılda bir tekrarlanan akciğer grafisi ve/veya balgam tahlillerinin, akciğer kanserinden ölümleri engellemede veya azaltmada bir rolünün olmadığının bilindiğini, akciğer kanseri için yüksek risk taşıyan sağlıklı kişilerde, akciğerin düşük doz bilgisayarlı tomografisi (DDBT) ile 3 yıl boyunca yılda bir kez tarama yapılmasının, akciğer kanserinden ölüm oranlarında yüzde 20, tüm nedenlere bağlı ölüm oranlarında yüzde 7'lik bir azalma sağladığını kaydetti. Yılmaz, sigarayı bırakma programları ile uygulanacak erken yakalama tarama programlarının daha iyi sonuç vermesinin beklendiğini belirtti.

Medikal Trend web sitesinde yer alan tüm haber, bilgi, resim ve içeriklerin hakları Trend Yayıncılık - Yeditepe Emlak ve Reklam Danışmanlığı’na aittir. Hiçbir şekilde basılı veya elektronik ortamlarda izinsiz kullanılamaz. © Sitemizde yer alan her türlü haber, fotoğraf, yazı ve reklam içeriği sağlık çalışanlarına yönelik olarak hazırlanmıştır. Sağlık çalışanlarının dışında site kullanımından doğabilecek her türlü sorumluluk kullanıcıya aittir. 
Website by Dijital Ajansım