|
Bitkisel ilaçlar alarm veriyorHer gün yeni bir bitki hakkında sağlığımızı ilgilendiren haberler medyada yer almakta. Soğuk algınlığından kansere, alerjiden kalp hastalığına kadar geniş bir alanda bitkisel ilaçlar akıl almaz iddialarla karşımıza çıkıyor. Peki bunların ne kadarı gerçek?Türk Gastroenteroloji Derneği Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarkan Karakan, aslında sadece Türkiye’de değil tüm Dünyada bitkisel ilaçlar ve gıda takviyelerine yönelik hızla yükselen bir akım olduğunu, bu durumun altında yatan nedenlerin ise “Artan sağlık harcamalarını dizginlemek, tedavisi olmayan hastalıklarda kısmen destek olmak, gereksiz antibiyotik kullanımını azaltmak” olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Karakan, “Bunların dışında suistimal düzeyinde iddialar var ki bunlar hastaları tehdit ediyor” diye ekledi.
Prof. Dr. Karakan, “Bitkiler doğal ürünlerdir ve insanlarda doğal olan ilaçtan daha güvenlidir” algısı olduğunu, ancak her zaman doğal=güvenli demek değildir diyerek, şöyle devam etti: “Bitkisel ilaçlar karaciğer ve böbreğe zarar verebilir” “Örneğin maydanoz kürü, soğan kürü gibi tamamen zararsız görünen tedavilerde karaciğer hasarı oluşabilir. Birçok bitkinin dozuna bağlı olarak karaciğer ve böbrek hasarı görülebilir ve bu öldürücü olabilir. İlaçların birçoğu aslında bitkilerden elde edilir. Tedavi dozu ile tehlikeli doz alınan miktarla ilişkilidir. Yani en yararlı bitkiyi bile aşırı dozda aldığınızda toksik olabilir. Bu açıdan bakıldığında güvenlik konusu ne yazık ki göz ardı edilen bir konudur. Diğer bir nokta ise bu bitki karışımlarının gerçekten faydalı olduğunu gösteren kanıtların olmamasıdır. Burada sayamayacağımız kadar çok bitki karışımlarının aslında hastalıkların tedavisinde yeri yoktur fakat medya üzerinden sanki ‘mucizevi ürünlermiş’ gibi sunulmaktadır. Bu durum hastaların doktorlara ve modern tıbba güvenini kaybetmesine neden olmakta, doktor ve ilaç firmalarının gereksiz ilaçlar tavsiye ettiği düşüncesi oluşturmaktadır.” “Bitkisel ürünler doktor kontrolünde kullanılmalı” FDA’nın bitkisel ürünler için GRAS (generally recognized as safe) yani genel olarak güvenlidir ibaresi koymakta olduğunu, uzun yıllar kullanılmış bitkisel ürünlerin yan etki kayıtlarına bakılarak bu ibarenin konulduğunu belirten Prof. Dr. Karakan, “Güvenli olduğu düşünülen bitkisel ürünler doktor kontrolünde destek tedavi olarak kullanılmalıdır. Dozları belirlenmiş olmalı ve bu dozlar aşılmamalıdır. İlaçlarla olan etkileşimine dikkat edilmelidir. Son yıllarda ülkemizde de gelişen bir alan olan fitoterapi üniversitelerde yerini almaktadır. Özellikle Eczacılık Fakültelerinde fitoterapi alanında çalışan bilim insanları ve mezunlarının gelecekte daha fazla söz sahibi olması gerekir” dedi. “Hastalar modern tıbba ve doktora güvenmeli” Bitkisel ilaçların diğer bir dezavantajı ise standart olmaması olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karakan şöyle devam etti: “Örneğin bir bitkisel ürün bitkinin yetiştiği yer, hangi mevsimde toplandığı, o sene yağan yağmur miktarı gibi birçok faktörden etkilenir ve içindeki etken madde değişir. Bu nedenle standart yani her zaman aynı etkiyi göstermez. Diğer bir konu ise aktarlarda satılan bitkilerin gerçekten iddia edilen bitki olup olmadığıdır. Bazı durumlarda aktarlarda satılan bitkinin benzer aileden başka bir bitki olduğu az rastlanmayan bir durumdur. Sonuç olarak hastaların doktorlarına ve modern tıbba güvenmeleri çok önemlidir. Hastalıklar ancak bu konuda eğitim almış kişiler tarafından tedavi edilebilir. Hastaların hastalıklarını kendi başlarına çözmek istemeleri yarardan çok zarar getirecektir. Unutmayalım ki ilaçlar birçok aşamadan geçerek piyasa çıkmaktadır. Yıllar boyu süren ve çok maliyetli güvenlik çalışmaları sonucu ilacın etkin dozu, zararları net olarak ortaya konulmaktadır. Ancak bitkisel ilaçlarda böyle bir güvenlik yoktur. Doktor tavsiyesi olmadan alınan bitkisel ilaçlarda aslında sağlığımızla kumar oynamaktayız. Bu nedenle bilinçli bir yaklaşımla bitkisel ürünleri tüketmeli ve mutlaka bu konuda eğitim almış fitoterapistler eczacılar ve doktorlarla görüşerek bitkisel ürünleri kullanmalıyız. Unutmayın aslında tüm ilaçlar zehirdir, onların ilaç yapan dozlarıdır.” |