.jinekoloji sayfasına geri dönHer 5 kadından biri PCOS’lu
Araştırma sonunda polikistik over sendromu (PCOS) olan kadınların yüzde 10’unda da bel çevresinin kalınlaşması, kan yağlarının, tansiyonun, açlık kan şekerinin artması ve HDL’nin düşmesiyle gelişen metabolik sendrom görüldü.
Araştırma nasıl yapıldı?
PCOS, seyrek adet görme, kanda testosteron yüksekliği ve/veya tüylenmede artma, yağlı cilt, sivilce, saç dökülmesi ve şişmanlıkla ortaya çıkan çok önemli bir sağlık sorunu. Nedeni kesin olarak bilinmeyen bu hastalıkla ilgili araştırma, Ankara’da bir devlet kuruluşunda görev yapan 18-45 yaş arası, herhangi bir hormonal rahatsızlığı olmayan 392 kadın üzerinde yapıldı. 2009 yılının Aralık ayında başlayan çalışma yaklaşık 6 aylık sürede tamamlandı. Çalışmada yer alan kadınlar detaylı olarak fizik muayene ve ultrasonografi ile değerlendirildi. Alınan kan örnekleri özenli bir şekilde çalışılarak çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. PCOS obezlerde daha sık görülüyor
PCOS Çalışma Grubu’ndan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Prof. Dr. Hakan Yaralı araştırma sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Çalışma sonrasında yapılan detaylı değerlendirmeler sonrası kadınlarda polikistik over sendromu görülme sıklığı Roterdam kriterlerine göre %19,9, Androjen Excess (AE) –PCOS Society kriterlerine göre %15,3 olarak belirlendi. Araştırmada PCOS’un obez hastalarda daha sık olduğu ortaya çıktı. PCOS tanısında günümüzde Roterdam veya AE-PCOS Society kriterleri kullanılmaktadır. Roterdam kriterlerine göre PCOS tanısı şu kriterden en az 2’sinin tespit edilmesi ile konulur: 1. Seyrek yumurtlama ya da hiç yumurtlamama, 2.Yumurtalıklarda 2-9 mm çapında 12'den fazla antral folikül denilen yapıların görülmesi (polikistik over görünümü), 3. Kıllanma ya da kanda erkeklik hormonunun fazla olması. AE-PCOS Society kriterlerine göre PCOS tanısı koymak için kıllanma ve/veya kanda erkeklik hormonunun fazlalığı muhakkak olmalı. Ancak bu durumu yol açabilecek diğer hormonal faktörler dışlanmalıdır. Ayrıca seyrek yumurtlama ya da hiç yumurtlamama ve polikistik over görüntüsü kriterlerinden 1 tanesi olmalıdır. Avrupa ve Amerika'da PCOS'un sıklığı ile ilgili yapılmış çok sayıda çalışma mevcuttur. ABD'de yapılan çalışmalarda hastalığın sıklığı % 6 ila %15 arasında rapor edilmiştir.” PCOS obezlerde daha sık görülüyor Vücut kitle indeksi 30 kg/m2'nin altında olan kadınlarda PCOS sıklığı Roterdam kriterlerine göre %14,5 ve AE-PCOS Society kriterlerine göre %18,8 olarak saptandı. Vücut kitle indeksi 30 kg/m2 ve üzerinde olan kadınlarda PCOS sıklığı Roterdam kriterlerine göre %30, AE-PCOS Society kriterlerine göre %22,5 olarak tespit edildi. Kadınların yüzde 10’unda tüylenme var Çalışmada yer alan kadınların %10,2’sinde tüylenmede artış görüldü. Kadınların yüzde 18.4’ünde ise kanda erkeklik hormonunun yüksekliği ortaya çıktı. Prof. Dr. Hakan Yaralı, “Tüm Akdeniz toplumlarında olduğu gibi ülkemizde de kıllanmada artış sıkça karşımıza çıkıyor. Ancak kıllanma ya da kanda erkeklik hormonun yüksek görülmesinin tek nedeni de PCOS değildir. Kadınların %9,4’ünde PCOS dışı androjen fazlalılığı (kanda testosteron yüksekliği) gözlemlenebilir” diyor. Yumurtlama bozukluğu oranı oranı yüzde 15.3 PCOS araştırmasında elde edilen çarpıcı bir rakam da yumurtlama fonksiyonu ile ilgili. Kadınların %15,3’ünde yumurtlama bozukluğu %36,5’inde ise polikistik over görüntüsü belirlendi. Prof Dr. Hakan Yaralı, “Hastalarımızda yaygın kanı polikistik over görüntüsü olan herkesin yumurtlama fonksiyonlarının bozuk olduğu şeklindedir. Bu rakamlar bu kanının yanlış olduğunu gösteriyor. Yani her polikistik over görüntüsü olan hastanın yumurtlama sıkıntısı olmaz. Yine bu çalışmada yumurtlama fonksiyonları normal, kıllanma veya kanda erkeklik hormonunda artış olmayan kadınlarda %17,6 oranında polikistik over görüntüsü ile karşılaşıldı.” PCOS’a eşlik eden sağlık sorunları Polikistik over sendromu, kadınlarda en sık rastlanan hormon bozukluğu. Sadece kadın hastalıkları kapsamında değil, vücuttaki tüm organ sistemleri kapsamında en sık görülen ve genetik yatkınlık gösteren bir hastalık. Bu nedenle hastalığın tanısı, tedavisi ve takibi büyük önem kazanıyor. Prof. Dr. Hakan Yaralı, hastalığa bağlı artmış metabolik riskler konusunda uyarıyor: “Polikistik over sendromlu kadınlarda uzun dönemde bazı artmış metabolik riskler vardır. Bu olgularda 40’lı yaşlar ve sonrasında şeker hastalığı riski kesin olarak, PCOS’lu olmayan olgulara, göre artıyor. Bu hastalarda %40 civarında gizli şeker, %6–8 olguda ise aşikâr şeker (tip 2 diyabet) sıklığı söz konusudur. Ayrıca, kesin olmamakla birlikte hipertansiyon (yüksek tansiyon) ve koroner kalp hastalığı riskleri de artmaktadır.” Polikistik over sendromuna bağlı kilo sorunu Araştırmalar Türkiye’de kadınlarda şişmanlığın hızla arttığını gösteriyor. Polikistik over sendromu olan kadınlarda da şişmanlık sıklıkla rastlanan bir sorun. Ancak polikistik over sendromlu kadınlarda kilo alımı erkek tipi kilo alımı olarak gelişiyor. Prof Dr Hakan Yaralı, “Şişmanlığın hangi tip olduğunu anlamak için karın çevresini ölçüyoruz. Göbek hizasından karın çevresi 88 santimetreyi aşmış ise erkek tipi şişmanlıktır. Bu durumun artmış metabolik riskler açısından bir faktör olabileceğini düşünürüz. İlk belirtilerini ergenlik döneminde veren hastalık menopoz ve sonrasına kadar neden olduğu sorunlarla devam edebiliyor” diyor. PCOS’lu kadınlarda görülen MS Polikistik over sendromu araştırmasında incelenen kadınların yüzde 6.1’inde metabolik sendrom saptanırken, polikistik over sendromu saptanan kadınlarda bu oran yüzde 10’u buldu. Prof Dr. Hakan Yaralı metabolik sendromun 5 önemli belirtisi olduğunu bu beş önemli sorundan 3’ünün görülmesi halinde metabolik sendrom tanısını koyduklarını söylüyor ve ekliyor: “Metabolik sendromun belirtileri şöyle: Karın çevresinin 88 cm'i geçmesi, kan trigliserit (yağ) düzeyinin 150 mg/dl üzerinde olması, kan HDL (iyi huylu yağ) düzeyinin 50 mg/dl altında olması, kan basıncının 130/85 mm/Hg üzerinde olması, açlık kan şekerinin100 mg/dl ve üzerinde olması. Metabolik sendromun en önemli yanı damar sertliği, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, karaciğer rahatsızlıkları ve pıhtılaşma rahatsızlıkları gibi pek çok sorunu beraberinde getirmesidir. Hastalar bu yüzden dikkatli tedavi edilmelidir.” Rahim iç tabaka kanseri riski PCOS hastalarının karşılaştıkları sıkıntıların en başında seyrek adet görme ya da hiç adet görmeme geliyor. Adet düzensizliklerinin ihmal edilmesi durumunda rahim iç tabakasında kalınlaşma ve rahim iç tabaka kanseri gelişebiliyor. Prof. Dr. Hakan Yaralı, “Bu nedenle biz hekimler adetleri düzenlemek amacıyla sadece progesteron içeren ilaçlar ya da düşük doz doğum kontrol ilaçlarını hastalarımıza öneririz.” PCOS hastalarında infertilite Polikistik over sendromu tespit edilen kadınlarda yumurtlama seyrek ya da hiç olmadığı için gebe kalma sorunu yaşanıyor. Ancak gelişen tedavi teknikleriyle PCOS hastalarının çocuk sahibi olmaları sağlanabiliyor. Prof. Dr. Hakan Yaralı, “Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara elimizde çok etkin tedavi seçenekleri var. Hastalarımıza ilk önerimiz; eğer mümkünse kilo vermeleridir. Kilo vermek tedavide kullanacağımız ilaçların duyarlılığını artırıyor. Ayrıca fazla kiloların gebelikte oluşturabileceği sıkıntıları da ortadan kaldırmak açısından da önemli” diye konuşuyor. PCOS’lu hastalarda tüp bebek tedavisinin etkinliği
Prof. Dr. Hakan Yaralı, tıbbi tedaviyle ilgili ise şu değerlendirmeyi yapıyor: “ilk seçenek: Tıbbi tedavide ilk seçenek olarak klommifen sitrat etken maddeli bir ilaçtır. Kullanımı kolay ve fiyatı ucuzdur. Bu tedavi ile 6 ayda % 80 yumurtlama % 40 gebelik elde ediliyor. İkinci seçenek: Bu seçenek düşük doz günlük iğne tedavisidir. Bu seçenek ile tedavi ayı başına % 95 yumurtlama % 20-23 gebelik elde edilir. Günlük iğne tedavisine yanıt alınmayan olgularda 3. basamak seçenek olarak tüp bebek tedavisi yer alıyor. PCOS’lu hastaların tüp bebek performansını değerlendirmek amacıyla yapmış olduğumuz çalışma yayınlanmış ve pek çok bilim adamı tarafından atıfta bulunulmuştur. Bu çalışmada PCOS olan olgular erkeğe bağlı kısırlık olguları ile karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara bakıldığında PCOS olan olgularda elde edilen yumurta ve olgun yumurta sayısının daha fazla olduğu belirlenmiştir.Ayrıca PCOS’nun mikroenjeksiyon işlemi sonrası döllenme oranları üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi bulunmadığı belirlendi. Bilakis döllenen yumurta sayısının erkeğe bağlı kısırlık olguları ile karşılaştırıldığında daha fazla olduğu ve daha da önemlisi PCOS’lu olgularda transfer edilen embriyo kalitesinin daha iyi olduğu belirlenmiştir. Klinik gebelik oranlarına bakıldığında erkeğe bağlı kısırlık olgularında gebelik oranının % 44 iken PCOS’lu olgularda gebelik oranlarının % 66’ya çıktığı dikkati çekmektedir.” İhmal edilmiş PCOS’lu hastalarda, rahim iç tabaka kanseri gelişmiş hastalarda da çocuk sahibi olma umudu bitmiş değil. Prof. Dr. Hakan Yaralı, 3 ya da 6 aylık yüksek doz progesteron tedavisi sonrası uygulanan tüp bebek uygulamalarından da hastaların fayda gördüğünü belirtiyor:“Bu konuda yapmış olduğumuz bir yayında iç tabaka kanseri gelişmiş hastanın tüp bebek performansları değerlendirilmiştir. Hastanın, hastalığı üzerine olumsuz herhangi bir etki olmadan yapılan bu uygulamalarda yapılan toplam 7 uygulamanın 3’ü canlı doğumla ve 1 tanesi de düşükle sonuçlanmıştır.” |