Medikal Trend Dergisi
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • YAYIN - DANIŞMA KURULU
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • ARŞİV
  • YASAL UYARI
. GÜNCEL
. AİLE HEKİMLİĞİ
. KARDİYOLOJİ
. İÇ HASTALIKLARI
. ONKOLOJİ
. JİNEKOLOJİ
. PSİKİYATRİ
. ENFEKSİYON
. PEDİYATRİ
. OFTALMOLOJİ
. HALK SAĞLIĞI
. İLAÇ SEKTÖRÜ
. ECZACILIK
. İNSAN KAYNAKLARI
. SAĞLIK YÖNETİMİ
. TIP DERNEKLERİ
. KONGRE TAKVİMİ
literatür
Resim
Resim

Çocuk Kalp Sağlığı Platformu Toplandı

Picture


Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu, her yıl yaklaşık 14 bin bebeğin kalp hastalığıyla dünyaya geldiğini, bu bebeklerin yarısından fazlasının ise yaşamları boyunca en az bir kez cerrahi operasyonla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Türkiye’de Çocuk Kalp Sağlığı hizmetlerinin hasta güvenliği ve kalite göstergeleri açısından ileri dünya standartlarına yükseltilmesi için yapılması gereken çalışma ve düzenlemelerin ele alındığı “Türkiye 2. Çocuk Kalp Sağlığı Platformu”, Türk Çocuk Kardiyolojisi ve Kalp Cerrahisi Derneği, Çocuk Kalp Vakfı ve Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği tarafından İstanbul’da düzenlendi.

Çocuk Kalp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ını teşkil eden çocukların kalp sağlığının, özellikle doğumsal kalp hastalıklarının önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi. Son zamanlarda bazı merkezlerde önemli gelişme ve ilerlemeler sağlanmış olmasına rağmen yurt çapında çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin uluslararası standartların gerisinde olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sarıoğlu şunları söyledi:

“Ülkemizde her yıl 13.000-14.000 çocuğun doğumsal kalp hastalığı ile dünyaya geldiği, bu çocukların önemli bir kısmının çeşitli yetersizlikler nedeni ile tedavi şansına kavuşamadığı, hayatını kaybettiği veya kronik kalp hastası durumuna düştüğü bilinmektedir. Her yıl üst üste biriken hastaları da dikkate aldığımızda, yüz binlerce ailenin sağlık sorunları yanında psiko-sosyal ve ekonomik sorunlarla da karşı karşıya kaldığı görülmektedir. Gündemdeki sorunların çözümü; Sağlık Bakanlığı, SGK, İlgili meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütlerini ilgilendirmektedir. Bu platform çözüm önerileri geliştirmek üzere önemli bir sorumluluk üstlenmiş bulunuyor. Platform olarak belirtmek isteriz ki artık lokal, gündelik başarılarla yetinmekten vazgeçmeli, yurdumuzun tümünde çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin, uluslararası standartlara yükseltilmesini hedeflemeliyiz. Burada kişisel ve grupsal çıkar ve beklentilerin ötesinde ve üstünde bir ülke ve insanlık sorunu vardır. Çabalarımız bu soruna çare bulunmasına yöneliktir. Bu bizim hastalarımıza, ailelerine, bilime ve uzmanlık alanımıza karşı öncelikli sorumluluğumuzdur.”

Tanım ve standartlar

Platformun en önemli konularının başında çocuk kalp sağlığı merkezlerinin tanımı ve standartlarının geldiğini belirten Prof. Dr. Sarıoğlu şunları söyledi:
“Çocuk kalp sağlığı merkezlerinin tanımında öncelikle şu var: Çocuk kalp cerrahisi ve pediyatrik kardiyoloji birlikte, tek bir yönetim çatısı altında, entegre bir sistem bütünlüğü içinde çalışmaları gerekir. Böyle çalışan merkezlere biz çocuk kalp merkezleri diyoruz. Bunun dışında çocuk kardiyolojisi tanı merkezleri olabilir. Daha küçük üniteler olabilir. Oralarda tespit edilen hastalar gerektiği ölçüde büyük merkezlere sevk edilirler. Sistemin böyle çalışması gerekiyor. Çocuk kalp sağlığı merkezlerinin sayısı, bölgesel dağılımı ve standartları çok önemlidir. Biz bu platformda bu standartların neler olması lazım geldiğini konuşuyoruz. Bunun standartları dünyada konmuş; aşağı-yukarı 4-6 milyona bir merkez düşer. Biz de öyle sayarsak Türkiye’de yaklaşık 15 tane büyük çocuk kalp sağlığına ihtiyaç var. Oysa Türkiye’de ‘çocuk kalp sağlığı merkezi’ diyebileceğimiz 4-5 merkez bulunuyor.

Bu merkezlerin standartlarının belirlenmesi çok önemli; fiziki, teknolojik ve insan kaynakları altyapısının sağlanması gerekiyor. Bir diğer konu da yapılan işlemlerin sonuçlarının analiz edilmesi ve bunun uluslararası kalite denetim sistemine göre değerlendirilmesi gerekir.
Çocuk kalp sağlığı konusunda bir ulusal kayıt sistemi ve veri bankasının oluşturulması da önemli konu başlıklarımız arasında yer alıyor. Çünkü bilgilerimiz tam, sağlıklı, kesin bilgiler değil. Çünkü elimizde, yeterli kayıtlarımız yok.”

Hizmetlerin finansmanında sorunlar yaşanıyor

“Çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin dünya standartlarına getirilmesinin önündeki en büyük engelin bu hizmetlerin finansmanının rasyonel ve rantabl bir şekilde karşılanamamasıdır” diyen Prof. Dr. Tayyar Sarıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konuda SGK’ya büyük yükümlülükler düşmektedir. Zira SGK, ödemeleri son derece yetersizdir. Örneğin dünyada bir ameliyata 80 bin dolar ödenirken aynı ameliyat için bizim sosyal güvenlik kurumumuz 11 bin lira ödemektedir. Bir diğer ameliyat için 43 bin dolar ödenirken bizim kurumumuz 2.900 lira ödemektedir. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Dolayısıyla, politika böyle devam ettirilirse çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin sürdürülebilir şekilde yürütülmesi mümkün değildir. Bu hizmetleri vermeye kalkan kurumların yaşaması mümkün değildir. Bunun da ötesinde bu hizmetleri verecek olan doktor ve diğer personelin bu hizmetleri sürdürmesi mümkün değildir. Giderek bu alandan uzaklaşmaktadır. Bundan büyük zararı yüzde 90 ihtimallerle normal ya da normale yakın bir hayat yaşayacak olan binlerce çocuğun hayatlarını kaybetmesi demektir. 

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaklaşık 5.500 ameliyattan dörtte üçe yakını yurt dışı hastalara yapılmıştır: Irak, Libya, Azerbaycan ve Mısır’dan gelen hastalara yapılmıştır. Çünkü o ülkelerin bu tedaviler için ödediği para bizim sosyal güvenlik kurumumuzun ödediğinin 3-4 mislidir. Dolayısıyla bu hizmeti vermeye çalışan merkezler, kendi ülkemizin hastasına hizmet veremiyor, yurt dışına hizmet veriyor. Bundan dolayı çok üzgünüz, kendi çocuklarımıza bu imkanı veremiyoruz. Çünkü bu hizmeti vermek isteyen kurumlar yüzde 60-80 oranında zarar ediyor. Böyle bir zararla hizmet sürdürülebilir mi? Buna bağlı olarak da bu hizmeti verecek olan hekimlerin yetişmesi engellenmiş oluyor.”

Merkezler Batı’da lokalize, Doğu’da sıkıntı yaşanıyor

Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Gürbüz, gerçekleştirilen toplantıda Türkiye'deki çocuk kalp ameliyatlarıyla ilgili sorunların tartışıldığını ve ortak bir çözüm bulunması konusunda önemli adımlar atıldığını vurguladı. Gürbüz, "Erişkin kalp ameliyatlarında bir sorun yaşanmamaktadır. Ancak çocuk kalp cerrahisine girdiğimiz zaman daha yoğun bir emek gerektiren bir grup olmakta birlikte, şu anda Türkiye'de 100 aktif cerrahımız bunu 27 merkezde gerçekleştirmektedir. Buradaki asıl problem, bu merkezlerin daha çok Batı'da lokalize olması. Hâlbuki çocuk nüfusunun daha yoğun olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bu tür merkezlerin sayısının az ve bölgesel dağılımların orantısız olduğunu görüyoruz. Bunlar da masaya yatırıldı ve bakanlıklarımızla birlikte ortak çalışmalar yaparak, bunların bir sonuca kavuşacağı kanaatindeyiz" dedi.


Çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin finansmanında neredeyiz?

Picture
Türkiye'de çocuk kalp sağlığı hizmetlerinde son yıllarda önemli ilerlemeler kaydedildiğini, yeni açılan merkezlerle birlikte, çocuk kalp hastalıklarına yönelik tedavi imkanlarının geliştirildiğini vurguladı.

Etyemez, şöyle devam etti:"Ülkemizdeki belirli sayıdaki merkezde, çocuk kalp ameliyatları büyük bir başarıyla gerçekleştirilmektedir. Bu başarı ülkemiz için gurur kaynağı olmuş, özellikle Ortadoğu ve Balkan ülkeleri açısından ülkemiz bir referans merkezi haline gelmiştir. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen maalesef çocuk kalp sağlığı hizmetleri, ihtiyacı karşılamaktan halen oldukça uzaktır. Çocuk kalp sağlığı konusunda kişi, ekip veya organizasyon bazında gösterilen çabaların artık bir araya gelmesi, ortak akıl çerçevesinde somut çözümlerin ortaya konulması zamanının geldiğine inanıyoruz."
Etyemez, çocuk kalp sağlığı hizmetlerinin finansmanının yeterli ve sürdürülebilir bir şekilde karşılanması konusunda şunları söyledi: 

"Bu konuda en önemli görev Sosyal Güvenlik Kurumumuza düşmektedir. Bu amaçla başta yapılan geri ödemeler yeniden gözden geçirilmiş ve hizmetlerin sürdürülebilmesi için kalp ve damar cerrahları ve çocuk kardiyologları ile toplantılar yapılmıştır. Erişkinlere göre sayıları çok daha az olan çocuk kalp hastalarının tedavisinin finansal yönden teşvik edilmesi Sosyal Güvenlik Kurumumuzun da politikaları arasındadır. Uygun bir stratejik planlamaya göre bölgesel dağılım ve belirli standartlar gözetilerek oluşturulacak çocuk ve doğumsal kalp hastalıkları tanı ve tedavi merkezlerinin kurulmasını bizler de gerekli görmekteyiz. Bu merkezlerde kardiyoloji, kalp cerrahisi, kardiyak anestezi, yoğun bakım, Yenidoğan, kardiyak radyoloji ve patoloji bilim dallarının entegre bir sistem bütünlüğü içerisinde çalışması, verimlilik ve başarı için son derece önemlidir.

Bizim bakanlık olarak şöyle bir sloganımız var: ‘Önlemek, ödemekten daha ucuz ve daha insanidir’. Bütün çalışmalarımızda öncelikle kişinin sağlığının korunmasını, ondan sonra da buna rağmen hastalıklar ortaya çıkıyorsa da bunu tedavi etmeyi ve bütün vatandaşlara hizmet verecek şekilde ortaya koyma çabası içindeyiz. Sosyal Güvenlik Kurumu bu toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren kurumdur, bu kurumu ayakta tutmak ve hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak hepimizin görevidir. Ödemelerini de dengeli yapabilmesi gerekiyor. Hastalık giderlerini karşıladığı gibi, emeklisine bakması gerekiyor. Dezavantajlı kesimlerine yardımcı olması ve aynı zamanda yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor. Bu güne kadar ödemeler konusunda toplantıda ifade edilen zorluklar konusunda da şu çok önemli: Suistimallerden kaçınmak gerekiyor, bazı yanlış uygulamalar görevini sağlıklı olarak yerine getiren insanları da zor durumda bırakabiliyor. Herkesin bu kuruma karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekiyor.

Buradaki en önemli konu SUT’taki çocuk kalp sağlığı ameliyatları ile ilgili ödemelerde fiyatların artırılması talebi. Bu talepleri dünyadaki fiyatları örnek göstererek veriyorlar ama biz sağlık giderleri ilaçta en ucuz ülkelerden biriyiz. Dışarıdaki büyük rakamlar gösterilerek bizde düşük ödeniyormuş gibi bir algı oluşuyor. Aslında bu da sağlıklı bir değerlendirme değil. Biz hizmeti daha uygun fiyatla alıyoruz. Aynı zamanda bütün hastalıkların hizmetlerini de almak durumundayız. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesine göre bu çalışmaları yapıyoruz. Önleyici tedbirler bizim için çok önemli."

Türkiye'de bu sorunun büyüklüğü, tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinin kapsamı ve sonuçları, psiko-sosyal ve ekonomik boyutları hakkında ellerinde yeterli veri bulunmadığını aktaran Etyemez, "Çocuk kalp sağlığı konusunda ulusal bir veri tabanı ve bilgi bankası oluşturulmasının faydalı olacağı kanaatindeyiz. Aynı zamanda, sunulan hizmetlerin, özellikle cerrahi uygulamaların erken ve geç dönem sonuçlarının uluslararası kriterlerle kayıtlara geçirilmesi ve uluslararası kalite ve iyileştirme metotlarının uygulamaya konmasını gerekli görmekteyiz" dedi.

Etyemez, erişkin yaşlarda kalp damar hastalıklarına yol açan risk faktörlerinin önlenmesinin, çocuklukta kazanılan sağlıklı davranış kalıpları ile sağlanabileceğine işaret ederek, "Erişkin yaşlarda sağlıklı bir kalp-damar sistemine sahip olmak istiyorsak, çabalarımızı çocukluk yaşlarına yoğunlaştırmamız gerektiğine inanmaktayız" dedi.

Medikal Trend web sitesinde yer alan tüm haber, bilgi, resim ve içeriklerin hakları Trend Yayıncılık - Yeditepe Emlak ve Reklam Danışmanlığı’na aittir. Hiçbir şekilde basılı veya elektronik ortamlarda izinsiz kullanılamaz. © Sitemizde yer alan her türlü haber, fotoğraf, yazı ve reklam içeriği sağlık çalışanlarına yönelik olarak hazırlanmıştır. Sağlık çalışanlarının dışında site kullanımından doğabilecek her türlü sorumluluk kullanıcıya aittir. 
Website by Dijital Ajansım