güncel sayfasına dönİnsan bedeni bir mucize
Tam sağlığın fizik beden ve enerji bedenimizin birlikte ve uyum içinde çalışması anlamına geldiğini belirten Dr. Erkan Sarıyıldız, bazı hastalıkların oluşumunda düşünsel paternlerin etkisi bulunduğunu söylüyor.
Sevilmediğini hissetme, kendi bireyliğini ve bağımsızlığını hissedememe, kendinden kaçış, umutsuzluk, kendini ifadede zorluk, korku, endişe hissetme, eski fikirlerden vazgeçmeyi reddetme, derin bir biçimde yaralanma, uzun süredir süren kızgınlık ve nefretleri taşıma, güvensizlik, korku… Tüm bunların beden sağlığımızı; kanser, artrit, astım, depresyon, kolit, kabızlık, bağımlılıklar şeklinde etkilediğini belirten Dr. Erkan Sarıyıldız, şu bilgileri veriyor: “Her şey öylesine mükemmel bir düzen içinde çalışıyor ki. Bedenin fonksiyonlarını ve yapısını ilk öğrenmeye başladığım tıp eğitimim sırasında gördüğüm bu mükemmellik karşısındaki şaşkınlığım o kadar senelik doktorluk sürecim içinde her gün daha da artmakta. Öyle bir düzen ki; Büyük bir otomatik fabrika gibi her doku, her organ bizim bir farkındalığımıza ihtiyacı olmadan yaşam denilen mucizeyi sürdürüyor. Aynı anda kalbimiz çalışıyor, yediklerimiz sindiriliyor, atık maddeler temizleniyor, dış ortamdaki olumsuz faktörlerden korunuyor, vücut ısısı ayarlanıyor, hastalık etkenleriyle savaşılıyor, düşünülüyor, hatırlanıyor… Damarlarımızda kırmızı hücreler, beyaz hücreler, hormonlar, besin maddeleri ve organizmanın sürdürülmesini sağlayacak tüm maddeler gidecekleri yerleri şaşırmadan doğru yerlere ve doğru zamanlamayla ulaşıyor. Anlatmakla bitmeyecek binlerce işlem aynı anda gerçekleşiyor. Yaşam denilen mucizeyi bir düşünün. Bu mucizeyi sürdürdüğümüz bu harika kılıfın aslında iki farklı bölümden oluştuğunu sonraki deneyim ve eğitim sürecinde öğrendim. Bu, ince ince her şeyin düzenlendiği fiziki bedenimiz dışında, onu saran enerji bedenimizin yapısı daha da ilginç.” Tam sağlık “Batı tıbbı kanıta dayalıdır. Sebep-sonuç ilişkisini kurar ve istatistiklerle karar verir. Bu gibi konuları konuştuğunuz zaman da ‘aman canım olmaz, nasıl ispatlayacaksın?’ diye sorarlar. Soyutun ispatı kolay değil, soyut sadece bilinir ama ispatlanamaz. Tıp dünyası uzak durur, ‘kanıtla göreyim, olmazsa yoktur’ denir. Halbuki biz gördüğümüzü bilirken şimdi bildiğimizi görmeye başlayacağız. Yaşantımız sırasında üstümüze aldığımız yükler, enerji bedenimizin çalışmasını etkiler. Olumlu yükler fiziki bedenimizin direnç ve tüm fonksiyonlarının uyum içinde çalışmasını sağlarken oluşturduğumuz bozuk enerji paternleri sağlığımızı elimizden almaktadır. Düşünsel yapımızdaki değişimlerin, kurduğumuz yanlış kalıpların, üstümüze aldığımız negatif yüklerin hastalıkların oluşmasında temel etkenler olduğu konusunu ilk öğrendiğimde klasik tıp eğitimin verdiği güçle reddetmiştim. Olmaz demiştim, olamaz. Fakat zaman içindeki deneyimlerimde bunun gerçek olduğunu gözleyince, tıbbın, enerji bedeni reddedemeyeceğini anladım. Bu konuda gördüğüm en önemli uzmanlardan Louise L. Hay'in saptamalarına göre pek çok hastalığın oluşumunda düşünsel paternler etkili.” Özellikle kanser olmuş kişilerde, içinde biriktirdiği öfkelerin, kurban psikolojisindeki yaşamlarının ve kızgınlıklarının etkisini vurgulayan Sarıyıldız, bunların tamamen silinmesiyle bu hastalığın da iyileşebileceğini belirterek şunları söylüyor: “Kanseri tedavi edebilirsiniz ama bugüne kadar getirdiğiniz yaşam modellerini değiştirmek durumundasınız. Güvenmek, hayata bakışınızı tamamen değiştirmek durumundasınız, ondan sonra kanseri düzeltebilirsiniz. Yüzde 100’lük bir değişim gerekiyor, insanlar bunu yapamıyor, bu nedenle tedavi olamıyor.” Şimdiye kadar kendimize kurduğumuz kalıplarımızı ve düşünsel modelleri değiştirdiğimizde fiziksel rahatsızlıkların da azalacağını söyleyen Sarıyıldız, sağlığımızı korumanın yollarını kendini sevmekten başlayarak şöyle sıralıyor: Düzenli sağlık kontrollerinizi yaptırın, düzenli spor yapın, bol bol su tüketin, stres azaltma teknikleri uygulayın, düzenli meditasyon yapın, hayata bakışınızı yeniden gözden geçirip zararlı kalıplarınızı değiştirin, kendinize zaman ayırın, etkin dinlenmeyi öğrenin, doğru nefes almaya başlayın. |