enfeksiyon sayfasına dön16. Toraks Kongresi yapıldıTürk Toraks Derneği'nin 16. Yıllık Kongresi, 3 - 7 Nisan 2013 tarihleri arasında Antalya Belek Maritim Pine Beach Oteli Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Bu kongrenin teması "Nefes Varsa Hayat Vardır" sloganı ile oluşturuldu. Kongrede Türk Toraks Okulu da düzenlendi.
Başkanlığını Prof. Dr. Metin Görgüner’in kongreyle ilgili yapılan basın toplantısına katılan Prof. Dr. Metin Görgüner 16 kursun yanı sıra 457 katılımcıyla Toraks Okulu’nu yaptıklarını söyledi. Kongre bilimsel programının geniş bir katılımla hazırlandığını belirten Görgüner’in verdiği bilgiye göre 357 yurtiçi ve 25 yurtdışı konuşmacıyla gerçekleştirilen kongreye bin 529 kişi kayıt yaptırdı. Sağlıkta şiddete yönelik oturumların da yapıldığını belirten Prof. Dr. Görgüner, kongrenin hem bilimsel hem de sosyal organizasyonlarının başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyledi. SUT uygulamasındaki sorunlar Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Sedat Altın, performans ve SUT uygulamasındaki sorunlara dikkat çekti. Altın, Türkiye’de solunum yükünün yüzde 10 olmasına rağmen uzman sayısı anlamında sadece yüzde 2.6’lık bir göğüs hastalıkları uzmanı bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Altın, uzmanların performans uygulamasından aldığı oranların çok düşük olduğuna dikkat çekti. Altın bazı SUT işlemlerini göğüs hastalıkları uzmanlarının faturalandıramadıklarını bunun ise hastanelerin zarar etmesi sonucunu doğurduğunu kaydetti. SUT konusunda bazı önerilerini SGK’ya bildirdiklerini belirten Altın, bu önerilerin sadece çok azının son SUT yayınlandığında hayata geçtiğini gördüklerini söyledi. Sağlıkta şiddet Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Feyza Erkan ise sağlıkta artarak devam eden şiddet konusunda medyanın etkisine dikkat çekti. Hekimlerin yaptığı hataların medyada abartılarak verildiğini ve bir kişinin hatasının genel hekimlere mal edildiğini belirten Prof. Dr. Erkan, medyanın hekimlerin fedakarlığını görmezden geldiğini söyledi. Performans kaldırılmalı net maaş verilmeli Hekimlerin sağlık sisteminin eksiklerini tek başına kapatmaya çalıştığını belirten ve performans sisteminin kaldırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Erkan, “Hekimler personel yetersizliğini, alt yapı eksikliğini kapatıp, bürokratik işlemlerle de boğuşmak zorunda kalıyor. Ancak bunlar görmezden geliniyor” diyen Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık çalışanlarının Türkiye’de en önemli sorunu olan şiddet konusu ve buna çözüm önerileri kongrede tartışıldı. Yapılan çalışmalar gösteriyor ki %50 ila %91 oranında hekim şiddete ya maruz kalmış ya da şahit olmuş. Birçok hekim yaşanan şiddet nedeniyle mesleklerini terk etme noktasına gelmiştir. Bu konuda tüm toplumun elbirliği ile ve acilen bir şeyler yapması gerekiyor. Diyelim ki bir doktor hata yaptı ama 100 bin doktor da büyük bir özveri ile hastalarının hayatını kurtardı. Şimdi o doktorların uykusuz kalması, özveri ile çalışması, başkaları gezerken onların sürekli güncel tıbbı takip etmesi, eşlerine-çocuklarına vakit ayıramaması, hekimlik mesleğinin zahmetli ve büyük fedakarlıklarla hastaları yaşama kavuşturmaları yazılmıyor. Türkiye’de sağlık sisteminin olanakları da maalesef hiçbir zaman yeterli değil. Hekim tek başına bu sistemin eksikliklerini kapatmaya çalışıyor. Alet yok, araç yok, hemşire sayısı çok yetersiz, yardımcı personel, tıbbi sekreter çok az. Hekim hem sağlık hizmeti veriyor hem de bir taraftan açık olan sağlık personeli ve sekreteryanın ve bürokratik işlemlerin de yükünü birlikte yürütüyor. İkinci olarak hekimler çok para kazanıyor diye itibarsızlaştırılıyor. Ben İstanbul Üniveristesinde profesörüm, yeni üniversite mezunu benden daha çok maaş alabiliyor. Hekimlerin yüzde 95’inin gelirleri yaptıkları iş yüküne göre çok düşük seviyededir. Ekonomisi büyüyen Türkiye Cumhuriyeti hekimine yaşam standardı sağlayacak net bir maaş vermekten aciz mi? Hekimler net bir maaşla tam gün çalışmak istiyor.” |